Prefabrik evler ülkemizde 17 Ağustos 1999 depremi ile yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye 1. Derece deprem kuşağında yer alması sebebi ile depreme müsait bir ülkedir. Depremin bıraktığı etkiler sarılmaya çalışırken uzmanlar tarafından büyük bir İstanbul depremi beklendiği de sürekli olarak dile getirilmektedir. Peki prefabrik evler depreme ne derece dayanıklı? Betonarme yapılara dayanıklılık anlamında ikame oluşturabilir mi? Bu sorunun cevabını araştıralım. Ülkemizde imal edilen prefabrik yapılar yapılan araştırmalar ile birlikte depreme dayanıklı görülmektedir. Acil yapı ihtiyacına çözüm olan bu yapıların hafif ve esnek olması sebebi ile deprem esnasında ve deprem sonrasında herhangi bir zarara uğramadığı kaydedilmiştir.
Galvanizli, kaynaksız ve cıvatalı bir şekilde imal edilen prefabrik evler son derece sağlamdır. Kaynaksız sisteme dayanıklı olması sebebi ile bu evlerin depreme daha dayanıklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yapılar ilk piyasaya sürüldüğünde kaynak sistemi uygulansa da kaynağın çıkardığı dumanın çevre kirliliğine zarar vermesi bu yapıların çevre dostu olduğu tezini çürütüyordu. Aynı zamanda sağlamlık açısından kaynaksız ve fabrikasyon üretim sistemi kullanılmaya başlandı. Kaynaklar ya da kutu profille ne yazık ki deprem noktasında aynı başarılı sonuçları sağlamıyor. Civatalı olan profiller esnek olmaları sebebi ile depreme karşı direnç gösterebiliyor. Aynı zamanda üretim materyalleri son derece hafif olan bu yapılar depremlere karşı güven arz ediyor.
Deprem esnasında oluşan bir sarsıntıda esnek olan materyaller kırılma özelliği göstermiyor ve depreme karşı direnç de sağlanmış oluyor. Diğer yapılara karşı prefabrik evler bu sayede öne çıkıyor.
Fiyat bakımından bütçeleri yormayan bu yapılar pek çok modelde imal edilebiliyor. Tasarım anlamında ensek olan ve tüketicilere konforlu bir yaşam alanı olan bu yapıların depreme karşı da son derece dayanıklı olduğu uzmanlar tarafından dile getiriliyor.